İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde konuşan TÜRKONFED Yüksek Dayanışma Şurası Lideri Şükrü Ünlütürk, “Bizim hayalimiz ortak ömür, demokratikleşme ve her fırsatta eşitliği prensip edinen bir ülke. Biz buna inanıyoruz” dedi.

TÜRKONFED Yüksek Dayanışma Şurası Lideri Şükrü Ünlütürk, “Bir asır evvel kurtuluş savaşında yitirdiğimiz canı, Kahramanmaraş merkezli 11 ili vuran sarsıntıda kaybettik. Tarihimizden biliyoruz ki İzmir’de yüz yıl evvel toplanan çiftçilerimizi, işçilerimizi, tüccar ve esnafımızı temsil eden bin 135 delegemiz de zihinlerinde taze acılarla bir ortaya gelmişlerdi. Onlar acılarını yaşarken omuzlarındaki sorumluluğu da göz arkası etmediler. Türkiye’deki ekonomiyi geliştirerek nasıl daha varlıklı daha kalkınmış bir ülke olabiliriz sorusuna cevap aradılar. Hiç kuşkusuz onları bir ortada tutan umut oldu. En büyük felaket umudun tükenmesidir. Bizler de umutluyuz,  yaralarımızı saracağız, var gücümüzle çalışacağız” dedi.

Ortak hayat, demokrasi ve eşitlik
Depremde yaraların sarılmasına, eşsiz dayanışmaya tüm Türkiye’nin tanıklık ettiğini söyleyen Ünlütürk, “Aklımızda tek bir soru olmalı. Neden memnunluğu, refahı, sıhhati ve özgürlüğü daima birlikte yaratıp paylaşmayalım? Bize düşen bu soruya cevap vermek ve geleceğin inşasında bu temelin harcına maya katarak her şeyi onun üzerine eklemektir. TÜRKONFED’in hayali bu türlü bir Türkiye. Ortak ömür, demokratikleşme ve her fırsatta eşitliği prensip edinen bir ülke. İktisatta, girişimcilikte, kadınıyla erkeğiyle 81 vilayette yaşayan herkesin bu imkânları bulduğu bir ülke. Biz buna inanıyoruz. Günün temasını oluşturan ‘Yeniliğe Davet’i ben bu şuurla ortak hayale davet olarak yorumlamak istiyorum” dedi.

Gelişmişlik farkını en aza indirmeliyiz
Türkiye’nin 2021 yılında bölgelerin yurt içi gayri safi ulusal hasılaya katkısına yönelik bilgileri de aktaran Ünlütürk, “Ülkemizin her bölgesi emsal imkanlara sahip olsaydı ülke nüfusu eşit dağılıma sahip olacaktı. Bölgeler ortasındaki gelişmişlik farkı eğitime, bilgiye, alt yapılara, araçlara erişilebilirlik farkı manasına da geliyor. Her bir yurttaşın ulusal gelirden ortak zenginliklerimizden adil hisse alamaması da çatışmaya, kutuplaşmaya neden oluyor. Uzlaşmayı iteliyor. On yıl evvel Orta Gelir Tuzağı Riskini TÜRKONFED olarak yayınlamıştık. On yıl sonra geldiğimiz noktada bu tabloda olumlu gelişme yaratılmadı. Hala ülkemizde orta gelir tuzağında kalmış yerler var. Hatta gerileyerek devam ediyor. Bölgeler ortasında gelişmişlik seviyelerinin giderilmesine yönelik tesirler neredeyse Cumhuriyet’in birinci yılından itibaren uygunlaştırma çalışmalarıyla, teşvik &ccedi l;alışmalarıyla devam ediyor ancak tek başına orta gelir tuzağından çıkışı sağlayamıyor. Bu doğrultuda kentler ölçeğinde mikro kalkınma projelerine değer veriyoruz. Türkiye’nin büyüme çalışmalarında ekonomik çalışmaların yanı sıra demokratikleşme de büyük kıymet taşıyor. Orta gelir tuzağının bir ayağı da orta gelişmişlik seviyesi tuzağıdır. Türkiye orta gelişmişlik tuzağından kurtulmadıkça, idareden yönetişime geçemedikçe iştirakçi karar alma sürecini belirlemedikçe bu tuzaktan kolay kurtulamayacak” halinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı